Yaşlılık, genellikle çocukları yetiştirirken ve meslek edinirken, ertelenen işleri yapmak için dinlenme zamanı, düşünce ve fırsat olarak gösterilir.
Yaşlı bir yetişkin, görme yetisi, işitme kaybı ve diğer fiziksel değişikliklerin yanı sıra sınırlı finansal kaynaklar gibi dış baskılardan ötürü, hayatında kontrol kaybı da hissedebilir. Bu ve diğer sorunlar sıklıkla üzüntü, kaygı, yalnızlık ve benlik saygısı gibi negatif duygulara neden olur ve bu da toplumdan çekilme ve ilgisizliğe yol açar.
Ne yazık ki, yaşlanma süreci her zaman çok pastoral değildir. Kronik ve zayıflatıcı tıbbi bozukluklar, arkadaş ve sevdiklerin kaybı gibi geç yaşam olayları, yaşlanan kişinin duygusal refahına büyük zarar verebilir.
Yaşarken beyninizi koruyun. Araştırmalar, yaşam boyu öğrenme, egzersiz ve diğer stratejilerin yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Araştırma, ileri eğitim ve iyi bilişsel işlevler arasında açık bir bağlantı buldu. Bunun nedeni, ileri eğitim görmüş insanların bilişsel sorunların etrafında çalışma yollarını bulma olasılığının daha yüksek olmasıdır.
Araştırma, okuma, derslere gitme veya müzik aletleri çalma gibi zihinsel olarak teşvik edici etkinliklere katılmanın bilişsel işlevselliğinizi geliştirebileceğini önermektedir.
Emeklilikte yeterli maddi imkânlar önemlidir, psikologlara göre, para, emekli olduktan sonra, mutlu ve üretken bir hayat için denklemin yalnızca bir parçasıdır.
Emekli olduktan sonra, fazlaca boş zamanınız olacaktır, bu zamanları, yeni hobileri araştırmak veya eski hobileri yeniden keşfetmek için harcanabilirsiniz.