Domuz gribi normalde sadece domuzlarda görülen bir hastalıktır. Ancak son yıllarda virüsün dış etkenler nedeniyle mutasyona uğradığı ve bu nedenle etkilerinin de arttığı düşünülmektedir. Virüsün domuzlara bulaşan şeklinin adı Influenza A iken, insanlara bulaşan yani değişime uğrayan hali bu virüsün H1N1 adlı bir türevidir. 

Virüsün insanlar üzerindeki belirtileri; yüksek ateş, boğaz veya baş ağrısı, öksürük ve burun akıntısı olarak ortaya çıkmaktadır. Tabi ki, her öksürenin veya her burnu akanın domuz gribi olduğunu düşünmek hatalı bir yaklaşım olur. Normal grip de insanlarda benzer belirtilerle ortaya çıkmaktadır. 

Normal gribin etkilerine ek olarak, bazı domuz gribi vakalarında ishal ve kusma olduğu da bildirilmiştir. Titreme ve halsizlik de yine belirtiler arasındadır. 

Domuz gribinin teşhisi

Hastalığın teşhisinin konulabilmesi için burun veya boğaz akıntısı örneğinin klinik ortamda incelenmesi gerekmektedir. Yine aynı şekilde kanda bulunan antikoların da klinik ortamda incelenmesiyle tanı konuşabilir. Klinik ortamda yapılmasına rağmen testlerin sonuçlarını almak oldukça uzun sürmektedir. Tanı süresinin uzun olması, hastalığın salgın şeklinde ortaya çıkması nedeniyle ciddi zorluklar çıkartmaktadır. Son zamanlarda geliştirilen yeni test yöntemleri ile tanı süresinin kısaltılması için çalışmalar sürmektedir.

Normal gribin aksine domuz gribi, yaş grubu ayırt etmeksizin tüm yaşlarda etkili olmaktadır. Ancak küçük çocuklarda, hamile ve yaşlılarda, bunlara ek olarak akciğer, böbrek veya kalp gibi kronik hastalıkları olan kişilerde daha kötü sonuçlar doğurmaktadır. Hatta ölüm vakaları bu gruplarda daha çok olmaktadır. Özellikle grip sonrası ortaya çıkan zatürre hastalığı, ölümlerin en önemli sebeplerinden biri olmaktadır.

Domuz gribinin tedavisi

Bununla ilgili net bir ilaç söylemek maalesef henüz mümkün değil. Ancak her geçen gün etkili ilaçların sayısı artmaktadır. Konu ile ilgili doktorunuz en uygun tedaviyi başlatacaktır. Ancak kesin sonuç için zaman kaybetmeden sağlık kuruluşlarına gitmeniz gerekmektedir. Zaman kaybının, hastalığın seyrini ağırlaştırabileceğini unutmayınız.