İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
M harfi ile başlayan 247 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
MAĞFİRET |
Allah'ın kullarının günahlarını bağışlaması, örtmesi. |
KIZ |
MAHBUBE |
Muhabbet olunmuş, sevilmiş, sevilen. |
KIZ |
MAHFER |
Ay aydınlığı, ay ışığı. |
KIZ |
MAHİNEV |
Yeni ay, ayça, hilal. |
KIZ |
MAHİNUR |
1. Ayın nuru, ışığı. 2. Ay yüzlü güzel. |
KIZ |
MAHİRE |
Hünerli, becerikli. |
KIZ |
MAHİZAR |
İnleyen ay. |
KIZ |
MAHİZER |
San, altın renginde ay. |
KIZ |
MAHMUDE |
Bingör otu, sakmunya. |
KIZ |
MAHMURE |
Uyku basmış, yarı baygın göz |
KIZ |
MAHPARE |
Ay parçası, çok güzel kadın. |
KIZ |
MAHPERİ |
Güzeller güzeli. |
KIZ |
MAHPERVER |
Mehtap. |
KIZ |
MAHPEYKER |
1. Yüzü ay gibi parlak, güzel, nurlu. 2. Kösem Sultan'ın adı. |
KIZ |
MAHRA |
1. Elverişli, uygun şey. 2. Değerli kimse. |
KIZ |
MAHRU |
Ay yüzlü, yüzü ay gibi olan güzel. |
KIZ |
MAHSUNE |
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş. |
KIZ |
MAHTER |
Yeni ay, ayça, hilal. |
KIZ |
MAHUR |
Türk musikisinde rast perdesinde karar kılan bir makam. |
ERKEK/KIZ |
MAİDE |
Üzerinde yemekler bulunan sofra; Yemek, ziyafet |
KIZ |
MAİLE |
1. Bir yana eğilmiş, eğik. 2. Hevesli, istekli, yetenekli. Taraflı, içten istekli. 3. Andırır, benz 4. Tutkun. |
KIZ |
MAKRUN |
Ulaşmış, kavuşmuş, yakın. |
ERKEK/KIZ |
MAKSUDE |
1. Kasdolunan, istenilen şey, istek. Maksad, niyet, murat. 2. Varılmak istenen yer. |
KIZ |
MAKSUME |
Ayrılmış, bölünmüş. Kısmet. Rızkı Maksim; Allah tarafından takdir edilmiş nzık. |
KIZ |
MAKSURE |
1. Kasrolunmuş, kısaltılmış, kasılmış. 2. Alıkonulmuş. Bir şeye ayrılmış. |
KIZ |
MAKULE |
Akla uygun bulunan. Akıl ile bilinir, akılla kanıtlanan. Oldukça akıllı, sözü akla yakın. |
KIZ |
MALİKE |
1. Mal sahibi olan kadın. 2. Peri, su perisi. |
KIZ |
MANA |
1. Mana, anlam. 2. iç, içyüzü. 3. Rüya, düş. |
ERKEK/KIZ |
MANOLYA |
Güzel kokulu beyaz çiçekler açanağaç |
KIZ |
|
MANSURE |
1. Yardım olunmuş, Allah'ın yardımıyla galip, üstün gelmiş. 2. Türk musikisinde bir düzen. 3. Bir ney çeşidi. |
KIZ |
MANZURE |
Bakılan, nazar olunan. Gözde olan, beğenilen. |
KIZ |
MARAL |
Dişi geyik, ceylan, karaca. |
KIZ |
MARİFET |
1. Herkesin yapamadığı ustalık, herşeyde görülmeyen hususiyet, ustalıkla yapılmış olan şey. 2. Bilme, biliş. 3. Hoşa gitmeyen hareket. 4. Vasıta aracı, ikinci el. Marifetname İbrahim Hakkı Bey'in divan kültürüne ait hazırladığı meşhur eseri. |
KIZ |
MARİYE |
Şen'un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed'e(s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim'in annesi. |
KIZ |
MARUFE |
1. Herkesçe bilinen tanınmış belli. Meşhur ünlü. 2. Şeriatın emrettiği, uygun gördüğü. |
KIZ |
MARUT |
Arkadaşı "Harut" ile meşhur olan bir melek olup büyü ile uğraştıklarından dolayı kıyamete kadar kalmak üzere Babil'de bir kuyu içerisine hapsedilmişlerdir. İsim olarak kullanılmaz. |
KIZ |
MASUME |
İmamiye mezhebinde günahsız sayılan ehli beyt mensubu. |
KIZ |
MASUNE |
Korunmuş, korunan. |
KIZ |
MAŞUKA |
Sevilen, sevilmiş. |
KIZ |
MATLUBE |
İstenilen, aranılan, talep edilen şey. |
KIZ |
MATUKE |
Azat olunmuş, özgürlüğü bağışlanmış. |
KIZ |
MAVERA |
Ara, geri, bir şeyin ötesinde bulunan. |
ERKEK/KIZ |
MAVİL |
Mavi gözlü sarışın |
KIZ |
MAVİSU |
Deniz |
KIZ |
MAVİYE |
Suya ait. |
KIZ |
MAYE |
1. Maya, asıl ve gerekli madde. 2. Para, mal. İktidar güç. 3. Bilgi. |
KIZ |
MAYIS |
Bir bahar ayı |
KIZ |
MAYRA |
Güzellik |
KIZ |
MEBDE |
Baş, başlangıç, ilke. |
ERKEK/KIZ |
MEBHURE |
Soluyan, soluğan, nefes darlığına yakalanmış olan. |
KIZ |
MEBRUKE |
Kutlu kadın ("mübarek kelimesinin dişisi") |
KIZ |
MEBRURE |
Beğenilmiş, hayırlı, yararlı. |
KIZ |
MEBSUDE |
(bkz. Mebsut). |
KIZ |
MEBŞURE |
Yüzü beyaz, gösterişli güzel kadın. |
KIZ |
MECDİDE |
Rızkı bol, nasibi açık, bahtiyar. |
KIZ |
MECERRE |
1. Samanyolu. 2. Harekete müsait yol, cadde veya yer. |
ERKEK/KIZ |
MECİDE |
Büyük ulu. Şan ve şeref sahibi. |
KIZ |
MECRA |
Suyun aktığı yatak, su yolu. Bir işin gidiş yolu. Bedendeki ahlatın alıştığı yol. |
ERKEK/KIZ |
MEDA |
Mesafe. Son. |
ERKEK/KIZ |
|
MEDAR |
1. Dayanak. 2. Dönence. |
ERKEK/KIZ |
MEDİDE |
Uzun, çok uzun süren. Arap aruzunun 2. bendi. |
KIZ |
MEDİHA |
Medhedilmiş, övünülmüş, beğenilen kadın |
KIZ |
MEDİNE |
Arabistan'da bir şehir. Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu şehir. Hacıların Mekke'den sonra ziyaret ettikleri şehir. |
KIZ |
MEFAHİR |
İftihar edilecek, övünülecek şeyler. |
ERKEK/KIZ |
MEFHARET |
Övünç, övünme, kıvanç |
KIZ |
MEFKURE |
Ulaşılmak istenilen en yüce amaç |
KIZ |
MEFRUZA |
Farz olunmuş, varsayılmış. |
KIZ |
MEFTUHA |
1. Açılmış, açık. 2. Ele geçirilmiş. |
KIZ |
MEFTUNE |
1. Fitneye düşmüş, sihirlenmiş. 2. Gönül vermiş, tutkun vurgun. Hayran olmuş, şaşmış. |
KIZ |
MEHDİYE |
1. Kendisine rehberlik edilen. Allah tarafından hidayet verilmiş olan. Doğru yolu tutan. 2. Şiilere göre 12 imamın sonu. |
KIZ |
MEHİR |
Ay parçası |
KIZ |
MEHLİKA |
Ay yüzlü güzel. |
KIZ |
MEHPARE |
Ay parçası |
KIZ |
MEHRE |
Hind okyanusu sahili ile Hadramut arasında bir ülke. |
KIZ |
MEHRU |
Ay yüzlü güzel. |
KIZ |
MEHTAP |
1. Ay aydınlığı, ay ışığı. Dolunay. 2. Alay, eğlence, zevklenme. Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılır. |
KIZ |
MEHVEŞ |
Ay yüzlü, ay gibi güzel |
KIZ |
MEKİNE |
1. İktidar ve onur sahibi. 2. Yer tutup oturan, yerleşmiş. |
KIZ |
MEKNUNE |
Saklı, gizli, iyice korunmuş. |
KIZ |
MEKNUZE |
Gömülü. Hazineye konulmuş, saklanmış. |
KIZ |
MEKŞUFE |
Açılmış, açık. Bilinmez değil, keşfolunmuş. |
KIZ |
MELA |
1. Doluluk. 2. Topluluk. 3. Ova. |
KIZ |
MELAHAT |
Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak |
KIZ |
MELCE |
Yüce, yüksek yer, sığınak, barınak |
KIZ |
MELDA |
İnce ve taze vücutlu, Genç, körpe ve nazik. |
KIZ |
MELEK |
Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık |
KIZ |
MELEKNAZ |
Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık |
KIZ |
MELEKNUR |
Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık |
KIZ |
MELEKPER |
Melek kanatlı. |
KIZ |
|
MELEKRU |
Melek yüzlü. |
KIZ |
MELEKSİMA |
Melek şimali. |
KIZ |
MELHUZA |
Umulur, beklenir. |
KIZ |
MELİHA |
Güzel, Şirin |
KIZ |
MELİKAM |
Tarih tezi |
KIZ |
MELİKE |
Kadın hükümdar |
KIZ |
MELİNAY |
Cennete düşen ilk yağmur damlası |
KIZ |
MELİS |
Bal arısı, bal gibi baldan tatlı, sevgili |
KIZ |
MELİSA |
Baklagillerden, yaprakları liomu andıran kokulu bir bitki |
KIZ |
MELODİ |
Ezgi, müzik parçası |
KIZ |
MELTEM |
Yazın düzenli olarak karadan denize doğru esen rüzgar. |
KIZ |