İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
K harfi ile başlayan 334 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
KAYACAN |
Canı kaya gibi güçlü. |
ERKEK |
KAYAER |
Kaya gibi güçlü er. |
ERKEK |
KAYAHAN |
Güçlü, sert hükümdar |
ERKEK |
KAYAN |
1. Akarsu sel. 2. Yassı, düz, kat kat oluşmuş taşlar |
KIZ/ERKEK |
KAYANSEL |
1. Akarsu sel. 2. Yassı, düz, kat kat oluşmuş taşlar |
ERKEK |
KAYARAK |
Giden akarsu, sel, çığ |
ERKEK |
KAYATEKİN |
kaya gibi sağlam şehzade |
ERKEK |
KAYATİMUR |
kaya demir, sert demir |
ERKEK |
KAYATÜRK |
kaya gibi sağlam ve sert Türk |
ERKEK |
KAYGUN |
1. Etkili, hüzünlü, dokunaklı. 2. Akdoğan. |
ERKEK |
KAYHAN |
Sert, güçlü sesli okuyucu, kayayı bile delecek güçte sesi olan okuyucu. |
ERKEK |
KAYI |
1. Yağmur, sağanak, bora. 2. Oğuz boylarından Osmanlı hanedanının mensup olduğu boy. 3. Sağlam, güçlü, sert. |
ERKEK |
KAYIHAN |
Güçlü hükümdar. |
ERKEK |
KAYITBAY |
Kayıtbay elZahiri Ünlü Mısır ve Suriye sultanı. |
ERKEK |
KAYMAZ |
1. Dağ eteği. 2. Güneydoğu'dan esen bir rüzgar. |
ERKEK |
KAYNAK |
1. Bir suyun çıktığı yer, menşe. Bir haberin çıktığı y2. Araştırma ve incelemede yararlanılan belge. |
KIZ/ERKEK |
KAYRA |
Yüksek büyük tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik lütuf, ihsan atıfet, inayet. |
KIZ/ERKEK |
KAYRAALP |
İyiliksever, yiğit. |
ERKEK |
KAYRABAY |
İyiliksever, saygın kimse. |
ERKEK |
KAYRAHAN |
İyiliksever, yiğit. |
ERKEK |
KAYRAK |
1. Taşlı, kumlu, ekime elverişli olmayan toprak. 2. Kaygan toprak. 3. Bileği taşı. |
ERKEK |
KAYRAKAN |
(bkz. Kayra alp). |
ERKEK |
KAYRAL |
Kayrılan, himaye edilen (kimse). |
ERKEK |
KAYRAR |
1. Orman içindeki ağaçsız kalan. 2. Kayan y3. İnce çakıllı, kumlu toprak. |
ERKEK |
KAYS |
1. Leyla ile Mecnun hikayesinin erkek kahramanı olan Mecnuni Amiri'nin asıl adı. 2. Umman Denizi'nde küçük bir ada. |
ERKEK |
KAYSER |
Roma ve Bizans(Alman) imparatorunun lakabı. Daha çok unvan olarak kullanılır. |
ERKEK |
KAYTUS |
Bir yıldız kümesi. |
ERKEK/KIZ |
KAYYUM |
1. Gökleri, yeri ve hcrşeyi tutan. Herşeyin varlık sahibi olabilmesi için gerekeni veren. Allah'ın isimlerinden. |
ERKEK |
KAZA |
Hüküm karar verme, emir tesbit vs. |
ERKEK |
|
KAZAK |
1. Göçebe akıncı. 2. Rusya'da yaşayan bir Türk kavmi. 3. Genç, taze. 4. İnatçı. |
ERKEK |
KAZAKHAN |
1. Göçebe akıncı. 2. Rusya'da yaşayan bir Türk kavmi. 3. Genç, taze. 4. İnatçı. |
ERKEK |
KAZAN |
1. Su çevrisi, kayra. 2. Sazlık yerlerde dibi bulunmayan sulu y3. Girdap. |
ERKEK |
KAZANHAN |
1. Su çevrisi, kayra. 2. Sazlık yerlerde dibi bulunmayan sulu y3. Girdap. |
ERKEK |
KAZIM |
1. Öfkesini yenen kimse. Hırsını dizginleyen. 2. Kinini yenen. |
ERKEK |
KEBİR |
1. Büyük, ulu azim. 2. Yaşça büyük yaşlı. 3. Çocukluktan çıkmış genç. 4. Allah'ın isimlerinden. Abdülkebir şeklinde kullanılmalıdır. |
ERKEK |
KELAMI |
Söze ilişkin, sözle ilgili. |
ERKEK |
KELİM |
1. Söz söyleyen, konuşan. 2. Kelimullah Tur'u Sina'da Cenabı Hakla konuşmasıyla Hz. Musa'ya verilen unvan. 3. Surei Kelim |
ERKEK |
KEMAL |
1. Olgunluk, yetkinlik, tamlık, eksiksizlik. 2. En yüksek değer, mükemmellik, değer baha. 3. Bilgi, fazilet. |
ERKEK |
KEMALEDDİN |
1. Din'de olgunluğa eren, dinin son derecesi. 2. Din bilgisi kuvvetli. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
KEMALETTİN |
Bilgi ve erdem sahibi |
ERKEK |
KEMANDAR |
Yay tutan, yay tutucu. |
ERKEK |
KENAN |
Hz.Yakup'un ülkesi. Cennet, Filistin |
ERKEK |
KERAM |
(bkz. Kirami). |
ERKEK |
KERAMEDDİN |
1. Kerem bağış ihsan lütuf sahibi. 2. Dinde üstün mertebelere ulaşan. 3. Keramet sahibi derviş veli. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
KERAMETTİN |
Bağış, ihsan ağırlama |
ERKEK |
KEREM |
1. Asalet, asillik, soyluluk. 2. Cömertlik, el açıklığı lütuf, bağış, bahşiş. |
ERKEK |
KEREMŞAH |
Asil, soylu şah, hükümdar |
ERKEK |
KERİM |
1. Kerem sahibi, cömert, verimcil. 2. Ulu, büyük. 3. Lütfü, ihsanı bol, ihsan yönünden ulu. 4. Allah'ın isimlerinden, "abd" takısı alarak kullanılır |
ERKEK |
KERİMHAN |
1. Kerem sahibi, cömert, verimcil. 2. Ulu, büyük. 3. Lütfü, ihsanı bol, ihsan yönünden ulu. 4. Allah'ın isimlerinden, "abd" takısı alarak kullanılır |
ERKEK |
KEŞİF |
Açma, meydana çıkarma. |
ERKEK |
KEVKEB |
Yıldız gökyüzündeki parlak cisimleri ifade eden genel isim. |
ERKEK/KIZ |
KEVNİ |
Var olmayla, varlıkla ilgili. |
ERKEK |
KEYAN |
Büyük hükümdar, şah. |
ERKEK |
KEYÂN |
Büyük hükümdar, şah. |
ERKEK |
KEYFER |
1. Karşılık. 2. Mükafat veya mücazat. |
ERKEK/KIZ |
KEYHAN |
Dünya |
ERKEK |
KEYHUSREV |
1. Adil ve ulu padişah. 2. Keykavus'un torunu, Siyavuş'un oğlu olan meşhur hükümdar. |
ERKEK |
KEYKAVUS |
1. Adil, necip. 2. Keyaniyan'm II. padişahı olup Keykubat'ın torunu ve halefidir. Key'lerin ikinci padişahı. |
ERKEK |
KEYKUBAD |
1. Büyük ve ulu padişah. 2. Keykavus'un dedesi olan ünlü padişah. 3. Key'lerin ilk padişahı. Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
|
KEYS |
Zeka, anlayış, kavrayış. |
ERKEK |
KEZER |
Kahraman. |
ERKEK |
KILAVUZ |
Yol gösteren, rehber. |
ERKEK |
KILIÇ |
Uzun ve kesici savunma aracı |
ERKEK |
KILIÇALP |
Kılıç gibi keskin yiğit. |
ERKEK |
KILIÇASLAN |
Kılıç gibi keskin yiğit. İlk Selçuklu Sultanı Süleyman Şah'ın oğlu. Daha sonra O da Selçuklu hanedanının başına geçti. |
ERKEK |
KILIÇHAN |
Kılıç gibi keskin yiğit. |
ERKEK |
KILINÇ |
1. Çelikten silah. 2. Davranış, yaratılış, huy. |
ERKEK |
KINAY |
Çok çalışkan, etkin, faal. |
KIZ/ERKEK |
KINCAL |
1. İnce zarif. 2. Aksi. |
KIZ/ERKEK |
KINER |
1. İnce zarif. 2. Aksi. |
ERKEK |
KINIK |
1. Kaynak, menba. 2. İstek, arzu, gayret. 3. Obur. 4. Oğuzların 24 boyundan biri. |
ERKEK |
KINIKASLAN |
1. Kaynak, menba. 2. İstek, arzu, gayret. 3. Obur. 4. Oğuzların 24 boyundan biri. |
ERKEK |
KIRAÇ |
Sulanmayan toprak, kır halinde işlenmemiş bitek olmayan toprak |
ERKEK |
KIRALP |
Kır beyi, taşrada oturan. |
ERKEK |
KIRAY |
1. Genç, delikanlı. 2. Ürün vermeyen arazi. 3. Eşkıya yol kesen. |
ERKEK |
KIRCA |
1. Dolu. 2. Ufak ve sert taneli kar, rüzgarla karışık yağmur. |
ERKEK |
KIRDAR |
Ölçülü davranış, soğukkanlılık. |
ERKEK |
KIRGIZ |
1. Gezici, gezgin. 2. Kırgızistan'da oturan halk. |
ERKEK |
KIRHAN |
Kırçıl han |
ERKEK |
KIRTEKİN |
Kır beyi, taşrada oturan. |
ERKEK |
KIVANÇ |
1. Sevinç, memnuniyet. 2. Övünen, güvenen, iftihar eden. |
KIZ/ERKEK |
KIVILCIM |
Yanmakta olan ateşten sıçrayan küçük ateş parçaları |
KIZ/ERKEK |
KIYAM |
1. Kalkma, ayağa kalkma, ayakta durma. 2. Namazda ayakta durma. 3. Bir işe başlama. 4. Ayaklanma. 5. Ölümden sonra dirilme, ayağa kalkma. |
ERKEK |
KIYAS |
1. Bir şeyi başka şeye benzeterek hüküm verme. 2. Karşılaştırma, örnekseme. 3. Umum kaideye uyma. |
ERKEK |
KİÇİHAN |
Küçük hükümdar. |
ERKEK |
KİMEK |
X. yy. İrtiş'in orta bölgesinde yaşayan bir Türk kavmi. |
ERKEK/KIZ |
KİRAM |
1. Soydan gelenler, soyu temizler, ulular, sergelil2. Cömertler, eliaçıklar. Sahabenin lakabı olmuştur. |
ERKEK |
KİRAMI |
1. Cömertçe, eli açıklara özgü. 2. Soylular, ulular, şereflilerle ilgili. |
ERKEK |
KİRMAN |
1. Hisar, kale. 2. İran'da bir eyalet ve bu eyaletin bugünkü merkezi. |
ERKEK |
|
KİRMANŞAH |
1. Hisar, kale. 2. İran'da bir eyalet ve bu eyaletin bugünkü merkezi. |
ERKEK |
KİSRA |
İran şahlarının adı. |
ERKEK |
KOCA |
1. Eş. Ev ve ailenin yaşça en büyüğü. 2. İri, kocaman. 3. Akıllı, tedbirli yiğit. |
ERKEK |
KOCAALP |
Yaşlı, ulu, yiğit |
ERKEK |
KOCYİĞİT |
Yürekli, cesur, kahraman. |
ERKEK |
KOÇAK |
Yürekli, eli açık. 2. Yüce gönüllü. 3. Konuk sev4. Yiğit, korkmayan kişi, savaşçı. 5. Açık kestane renginde olan. |
ERKEK |
KOÇAKALP |
Cömert, kahraman, yiğit. |
ERKEK |
KOÇAKALR |
Cömert, kahraman, yiğit. |
ERKEK |
KOÇAKER |
Cömert, kahraman kimse. |
ERKEK |
KOÇAŞ |
1. Kılavuz, rehb2. Yağmur bulutu. |
ERKEK |
KOÇAY |
Koç gibi güçlü. |
ERKEK |