İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
M harfi ile başlayan 295 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
MACİD |
Şan ve şeref sahibi olan kimse. İyi ahlaklı. Ulu. |
ERKEK |
MACİDE |
Şan ve şeref sahibi |
ERKEK |
MACİT |
Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı |
ERKEK |
MAHBUB |
1. Muhabbet olunmuş, sevilmiş, sevilen, sevgili. 2. Mahbubi Hûda,(Allah'ın sevgilisi) Hz. Muhammed(s.a.s). |
ERKEK |
MAHFİ |
Gizli, saklı. |
ERKEK |
MAHFUZ |
Korunmuş, gözetilmiş. Gizlenmiş, saklanmış. |
ERKEK |
MAHİN |
Hz. Peygamberin isimlerinden |
ERKEK |
MAHİR |
Maharetli, hünerli, elinden iş gelir, becerikli. |
ERKEK |
MAHMUD |
1. Hamd olunmuş, sena edilmiş, övülmeye değMakamı Mahmud |
ERKEK |
MAHMUR |
1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış, ağırlaşmış, yan baygın göz. |
ERKEK |
MAHMUT |
Övülmeye değer, hamdolunmuş |
ERKEK |
MAHSUN |
Güçlendirilmiş, güçlü |
ERKEK |
MAHSUT |
Hasat edilmiş, ekini biçilmiş. Biçilmiş ekin. |
ERKEK |
MAHŞER |
Huy, tabiat. |
ERKEK |
MAHUR |
Türk musikisinde rast perdesinde karar kılan bir makam. |
ERKEK/KIZ |
MAHZUN |
Hüzünlü, duygulu, üzgün |
ERKEK |
MAİL |
1. Bir yana eğilmiş, eğik. 2. Hevesli, istekli, yetenekli. Taraflı, içten istekli. 3. Andırır, benz 4. Tutkun. |
ERKEK |
MAKAL |
Söz, lakırdı. Söyleme, söyleyiş. |
ERKEK |
MAKBUL |
Kabul olunmuş, alınmış, alman. Beğenilen, hoş karşılanan, geçer. |
ERKEK |
MAKBULE |
Alınan, kabul olunan, beğenilen |
ERKEK |
MAKRUN |
Ulaşmış, kavuşmuş, yakın. |
ERKEK/KIZ |
MAKSUD |
1. Kasdolunan, istenilen şey, istek. Maksad, niyet, murat. 2. Varılmak istenen yer. |
ERKEK |
MAKSUM |
Ayrılmış, bölünmüş. Kısmet. Rızkı Maksim; Allah tarafından takdir edilmiş nzık. |
ERKEK |
MAKSUR |
1. Kasrolunmuş, kısaltılmış, kasılmış. 2. Alıkonulmuş. Bir şeye ayrılmış. |
ERKEK |
MAKSUT |
İstek, niyet, maksat - Varılmak istenen yer |
ERKEK |
MAKUL |
Akla uygun bulunan. Akıl ile bilinir, akılla kanıtlanan. Oldukça akıllı, sözü akla yakın. |
ERKEK |
MALİK |
Sahip, efendi |
ERKEK |
MALKOÇ |
Akıncı ocağı reisi. |
ERKEK |
MALUM |
Bilinen, belli. Herkesçe bilinen. Faili belli olan fiil. |
ERKEK |
|
MAMUR |
l. Bayındır, şenlikli. 2. îmar edilmiş, işlenmiş y3. Beyti mamur Kabe. |
ERKEK |
MANA |
1. Mana, anlam. 2. iç, içyüzü. 3. Rüya, düş. |
ERKEK/KIZ |
MANÇO |
Manda yavrusu |
ERKEK |
MANSUR |
1. Yardım olunmuş, Allah'ın yardımıyla galip, üstün gelmiş. 2. Türk musikisinde bir düzen. 3. Bir ney çeşidi. |
ERKEK |
MANZUR |
Bakılan, nazar olunan. Gözde olan, beğenilen. |
ERKEK |
MARUF |
1. Herkesçe bilinen tanınmış belli. Meşhur ünlü. 2. Şeriatın emrettiği, uygun gördüğü. |
ERKEK |
MASUM |
1. Suçsuz, kabahatsiz, günahsız, ismet sahibi. 2. Saf, temiz. İmamı Rabbani'nin oğlu. |
ERKEK |
MASUN |
Korunmuş, korunan. |
ERKEK |
MAŞUK |
Sevilen, sevilmiş. |
ERKEK |
MATLUB |
İstenilen, aranılan, talep edilen şey. |
ERKEK |
MATUK |
Azat olunmuş, özgürlüğü bağışlanmış. |
ERKEK |
MAUN |
Zekat. Kur'anı Kerim'in 107. suresi. |
ERKEK |
MAVERA |
Ara, geri, bir şeyin ötesinde bulunan. |
ERKEK/KIZ |
MAVİŞ |
ak tenli ve mavi gözlü |
ERKEK |
MAZHAR |
1. Bir şeyin göründüğü çıktığı yer 2. Nail olma, şereflenme. 3. Bazı tekkelerde oturarak uyurken dayanılan kısa değerde. 4. Bir çeşit tef. |
ERKEK |
MAZLUM |
1. Zulüm görmüş. 2. Halim, selim, sakin, sessiz. |
ERKEK |
MAZMUN |
1. Borçluluk, kefalet. 2. Ödenmesi gereken şey. |
ERKEK |
MAZYAR |
Taberistan'daki Karini hükümdarlarının sonuncusu. |
ERKEK |
MEBDE |
Baş, başlangıç, ilke. |
ERKEK/KIZ |
MEBHUR |
Soluyan, soluğan, nefes darlığına yakalanmış olan. |
ERKEK |
MEBRUK |
Tebrike şayeste. Kutlu. |
ERKEK |
MEBRUR |
Beğenilmiş, hayırlı, yararlı. |
ERKEK |
MECDİ |
(bkz. Mecid). |
ERKEK |
MECERRE |
1. Samanyolu. 2. Harekete müsait yol, cadde veya yer. |
ERKEK/KIZ |
MECİD |
Çok ulu, yüce, şan ve şeref sahibi. Allah'ın sıfatlarından. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. Abdülmecid, Allah'ın(Mecid'in) kulu.. |
ERKEK |
MECİDDİN |
Dinin ululuğu, büyüklüğü. Türk dil kuralı açısından "dA" olarak kullanılır. |
ERKEK |
MECİT |
Çok ulu, yüce |
ERKEK |
MECNUN |
1. Cin tutmuş, cinlenmiş. 2. Delice seven, tutkun. Leyla ile Mecnun hikayesinin erkek kahramanı. |
ERKEK |
MECRA |
Suyun aktığı yatak, su yolu. Bir işin gidiş yolu. Bedendeki ahlatın alıştığı yol. |
ERKEK/KIZ |
MECUT |
Talihi açık, mutlu, şanslı kimse. |
ERKEK |
|
MEDA |
Mesafe. Son. |
ERKEK/KIZ |
MEDAR |
1. Dayanak. 2. Dönence. |
ERKEK/KIZ |
MEDENİ |
1. Medine'ye mensup, şehirli, şehir halkından olan. 2. Bir memleketle ilgili olan. 3. Terbiyeli, görgülü, nazik. Daha çok lakab olarak kullanılır. |
ERKEK |
MEDET |
Yardım eden |
ERKEK |
MEDİD |
Uzun, çok uzun süren. Arap aruzunun 2. bendi. |
ERKEK |
MEDİH |
Methetmeye, övmeye sebeb olan şey, övme mevzuu. |
ERKEK |
MEDUV |
Davet olunmuş, çağırılmış, davetli. Hz. Peygamber(s.a.s)'in isimlerinden. |
ERKEK |
MEFAHİR |
İftihar edilecek, övünülecek şeyler. |
ERKEK/KIZ |
MEFHAR |
Övünme. Övünmeye sebeb olan, güvenmeyi gerektiren. Mefhari kainat Muhammed(s.a.s). |
ERKEK |
MEFRUZ |
Farz olunmuş, varsayılmış. |
ERKEK |
MEFTUH |
1. Açılmış, açık. 2. Ele geçirilmiş. |
ERKEK |
MEFTUN |
1. Fitneye düşmüş, sihirlenmiş. 2. Gönül vermiş, tutkun vurgun. Hayran olmuş, şaşmış. |
ERKEK |
MEHDİ |
1. Kendisine rehberlik edilen. Allah tarafından hidayet verilmiş olan. Doğru yolu tutan. 2. Şiilere göre 12 imamın sonu. |
ERKEK |
MEHİB |
1. Heybetli, azametli, korkunç(mehub). 2. Arslan(Esed, gazanfer, haydar, şif). |
ERKEK |
MEHMET |
Muhammed isminin türkçesi. |
ERKEK |
MEKİN |
1. Temekkün eden, oturan yerleşen. 2. Vakarlı, temkinli, vakar, iktidar sahibi. Hz. Peygamber(s.a.s)'in isimlerinden. |
ERKEK |
MEKNUN |
Saklı, gizli, iyice korunmuş. |
ERKEK |
MEKNUZ |
Gömülü. Hazineye konulmuş, saklanmış. |
ERKEK |
MEKREMET |
Kerem, cömertlik. Saygı, ağırlama. |
ERKEK |
MELHUZ |
Umulur, beklenir. |
ERKEK |
MELİH |
Güzel, şirin, sevimli |
ERKEK |
MELİK |
1. Padişah, hakan, hükümdar. 2. Mal sahibi. 3. Allah'ın isimlerinden. Melikşah Sultan Sencer'in babası olan büyük Selçuklu hükümdarı. |
ERKEK |
MELİKANBER |
Kudretli, nüfuzlu, Habeş köle. Melik ve anber isimlerinden birleşik isim. |
ERKEK |
MELİKSERVER |
Doğu Sultanı hükümdar. |
ERKEK |
MEMDUD |
Uzatılan. |
ERKEK |
MEMDUH |
Övülmüş |
ERKEK |
MEMNUN |
Minnet eden - Hoşnut, sevinçli |
ERKEK |
MEMUN |
Emin bulunan, korkusuz, tehlikesiz, sağlam. |
ERKEK |
MENAF |
1. Dağın sivri tepesi. 2. Cahiliye döneminde Arapların putu. İsim olarak kullanılmaz. |
ERKEK |
MENDERES |
Bir akarsu yatağının az eğimli ovalarda çizdiği kıvrım |
ERKEK |
|
MENGİ |
Ölümsüz, ebedi |
ERKEK |
MENGÜ |
Ebedi ölümsüz, bengi. Mengü suyu |
KIZ/ERKEK |
MENGÜALP |
Ölümsüz, güçlü, kuvvetli, yiğit. |
ERKEK |
MENGÜBAY |
Varlıklı kimse. |
ERKEK |
MENGÜBERT |
Allah verdi. |
ERKEK |
MENGÜCEK |
Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar'ı içine alan bölgeyi fethederek XII. yy.'ın ilk yansına kadar elinde tutan Türk sülalesi. |
ERKEK |
MENGÜÇ |
Yaşlı. |
ERKEK |
MENGÜER |
Ebedi ölümsüz, bengi. Mengü suyu |
ERKEK |
MENGÜTAY |
Ebedi ölümsüz, bengi. Mengü suyu |
ERKEK |
MENNAN |
Çok ihsan eden, verici, ihsanı bol. Abd takısı alarak kullanılır. Allah'ın isimlerinden |
ERKEK |
MENSUR |
Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz |
ERKEK |