İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
H harfi ile başlayan 345 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
HAREM |
1. Yasak kılınmış mukaddes olan şey. 2. Evlerde yabancı erkeklerin girmesine izin verilmeyen, kadınlara ait bölüm. 3. İç avlu. 4. Hicaz'da ihrama girilen yerden Ka'be'ye dek uzanan bölüm. 5. MekkeMedine'nin ismi. |
KIZ |
HARİKA |
Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran |
KIZ |
HARİM |
1. Biri için kutsal olan şeyl2. Harem dairesi, harem. 3. Evin içi gibi, başkalarına kapalı olan y4. Bir evin civan. 5. Avlu. 6. Ortak, şerik. 7. Hacıların, hac zamanı giydikleri giysi. |
ERKEK |
HARİME |
Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı. |
KIZ |
HARİS |
1. Muhafız, bekçi, gözcü. 2. koruyan, koruyucu. 3. Son derece hırslı olan. 4. Yemen'de bir Arap kabilesinin adı. |
ERKEK |
HARİSE |
1. Muhafız, bekçi, gözcü. 2. koruyan, koruyucu. 3. Son derece hırslı olan. 4. Yemen'de bir Arap kabilesinin adı. |
KIZ |
HARİZM |
Amuderya'nın aşağı kısmının her iki yanında bulunan ülke. Bu ülkede XIII. yy'a kadar dilini muhafaza ederek yaşamış olan İran kavminin adı. |
ERKEK |
HARMAN |
1. Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması. Bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar. 2. Birçok çeşitten birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturmak. |
ERKEK |
HARRAS |
Ekinci, çiftçi, toprağı işleyip ekin eken. |
ERKEK |
HARUN |
İnat eden, huysuz, Yüksek dağ |
ERKEK |
HARUT |
1. Arkadaşı Marut ile tanınan melek, büyü ve sihir ile uğraştıkları için kıyamete kadar kalmak üzere Babil'de bir kuyuya hapsedilmişlerdir. 2. Babil halkına korunmaları için büyü öğreten iki melekten biri, sihir yapar. İsim olarak kullanılmaz. |
ERKEK |
HARZEM |
(bkz. Harizm). |
ERKEK |
HASAFET |
1. Hükümde sağlamlık, kuvvet ve olgunluk. 2. Görüş sağlamlığı. |
ERKEK |
HASAN |
Güzellik, iyilik |
ERKEK |
HASBEK |
Dürüst, iyi, saf insan. |
ERKEK |
HASBİ |
İsteyerek ve karşılık beklemeksizin yapılan. |
ERKEK |
HASBİNUR |
(bkz. Hasibe). |
KIZ |
HASEKİ |
Hükümdarların hizmetine tahsis edilmiş şahıs ve zümrelere verilen ad. |
ERKEK |
HASEN |
1. Güzel, süslü. 2. Güzel işler, hayırlar. Hasan şeklinde kullanılır. |
ERKEK |
HASENE |
1. İyilik, iyi hal, iyi iş, hayırlı iş. 2. Dünya ve ahiret saadeti. 3. Eski altın paralardan birinin adı. |
KIZ |
HASENİ |
Kasene ait. |
KIZ |
HASGÜL |
Değerli, eşsiz gül. |
KIZ |
HASHANIM |
1. Çıtıpıtı, ince, narin kadın. 2. Bilge, değerli kadın. Birleşik isim. |
KIZ |
HASİB |
1. Hayır sahibi, eliaçık, cömert. 2. Değerli, itibarlı, soyu temiz, muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi. 3. Muhasebeci, sayman. |
ERKEK |
HASİBE |
Değerli, soyca temiz, soylu. |
KIZ |
HASİF |
Hasafeüi, aklı başında olgun adam. |
ERKEK |
HASİFE |
(bkz. Masif). |
KIZ |
HASİP |
Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen |
ERKEK |
HASKIZ |
İyi nitelikleri kendinde toplamış genç kız. |
KIZ |
|
HASLET |
Doğuştan gelen güzel huy |
KIZ/ERKEK |
HASNA |
İffetli, şerefli, namuslu. |
KIZ |
HASPOLAT |
Katışıksız, saf, çelik gibi. |
ERKEK |
HASRET |
Özlem |
KIZ |
HAŞİM |
Gösterişli, muhteşem |
ERKEK |
HAŞİMİ |
Haşime mensup, Haşimilerden olan. |
ERKEK |
HAŞMEDDİN |
Dinin büyüklüğü, ihtişamı. |
ERKEK |
HAŞMET |
Görkem, gösteriş, büyüklük |
ERKEK |
HATAY |
İl adı Antakya olan kentimizinadı |
ERKEK |
HATEM |
Sonuncu en son olan / Mühürcü |
ERKEK |
HATEMİ |
Sonuncu en son olan / Mühürcü |
ERKEK |
HATIR |
1. Şan ve şeref sahibi. 2. Yüce, ulu. 3. Tehlikeli. |
ERKEK |
HATIRA |
Anı, andaç |
KIZ |
HATIRNEVAZ |
Gönlü okşayan, hatırnaz. |
KIZ |
HATIRSAZ |
Gönül yapan, hoşnut eden. |
ERKEK |
HATİB |
1. Hitab eden, söz söyleyen. 2. Camide hutbe okuyan. 3. Güzel, düzgün konuşan kimse. Sahabe isimlerindendir. |
ERKEK |
HATİCE |
Erken doğan kız çocuğu |
KIZ |
HATİF |
1. Kuvvetli, sert ve tiz bir sesle tebliğ veya davet eden kimse. 2. Göz kamaştıran. 3. Göze görünmeyen. |
ERKEK |
HATİFE |
1. Kuvvetli, sert ve tiz bir sesle tebliğ veya davet eden kimse. 2. Göz kamaştıran. 3. Göze görünmeyen. |
KIZ |
HATİM |
1. Sona erdiren, bitiren. 2. Mühürleyen, mühürleyici. |
ERKEK |
HATİME |
1. Sona erdiren, bitiren. 2. Mühürleyen, mühürleyici. |
KIZ |
HATUN |
(XIV. yy.) Emir Çoban'ın güzelliğiyle ünlü kızı. İlhanlılar devletinin son hükümdarı Ebû Said Bahadır Han ile evlenmiştir. Bahadır Han'ın ölümünden sorumlu tutularak Arpa Han tarafından öldürüldü. |
KIZ |
HAVER |
1. Şark, doğu. 2. Güneşin doğduğu gün. |
ERKEK/KIZ |
HAVLE |
1. Etraf, çevre, güç, kuvvet. 2. Sahabe hanımlarından birisi. Hakkında ayet inmiştir. |
KIZ |
HAVVA |
Yaratılan ilk kadın. |
KIZ |
HAY |
1. Canlı, diri. 2. Allah'ın sıfatlarından. "abd" takısı alarak kullanılır. "Abdülhay". |
ERKEK |
HAYA |
1. Utanma, sıkılma. 2. Ar, namus, edep. 3. Allah korkusu ile günahtan kaçınma. |
KIZ |
HAYAL |
Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü |
KIZ |
HAYALİ |
1. Hayal niteliğinde ya da hayal ürünü olan. 2. Kanuni Sultan Süleyman devrinin büyük şairlerinden biri. • |
ERKEK |
HAYAT |
Doğumdan ölüme olan süre |
KIZ |
|
HAYATEFZA |
Hayat anıran. |
KIZ |
HAYATENGİZ |
Yaşatan, yaşamaya zorlayan. |
KIZ |
HAYATİ |
Dirilik, canlılık; Hayatla ilgili |
ERKEK |
HAYDAR |
Cesur, yiğit |
ERKEK |
HAYİM |
1. Şaşkın, hayrette. 2. Sevgiden dolayı şaşkına dönmüş. |
ERKEK |
HAYME |
Çadır. |
KIZ |
HAYR |
İyi, faydalı, hayırlı, yarar. Hayru'lVera Halkın, alemin hayırlısı, Hz. Muhammed. Hayru'lBeşİnsanların hayırlısı, Hz. Muhammed. |
ERKEK |
HAYRAN |
1. Şaşmış, şaşa kalmış, şaşırmış. 2. Çok tutkun. 3. Aşın derecede sevgi duyan. |
ERKEK |
HAYRAT |
1. Sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler, iyilikl2. Sevap için kurulan müessese. |
ERKEK |
HAYREDDİN |
Dinin hayırlı eylediği mübarek kıldığı insan. Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
HAYRET |
Şaşma, şaşırma, şaşakalmış, ne yapacağını bilmeme. |
KIZ |
HAYRETTİN |
Dinin hayırlı, mübarek kıldığı |
ERKEK |
HAYRI |
Hayırla, iyilikle ilgili, uğur ve kutluluğa ait. |
ERKEK |
HAYRİ |
Hayırla, iyilikle ilgili |
ERKEK |
HAYRİYE |
Hayr'la, iyilikle ilgili |
KIZ |
HAYRULLAH |
Allahın hayırlı ettiği |
ERKEK |
HAYRÜNİSA |
Kadınların hayırlısı. |
KIZ |
HAYRÜNNİSA |
Kadınların hayırlısı |
KIZ |
HAYSİYET |
Şeref, onur, itibar, değ. |
ERKEK |
HAYYAM |
1. Çadırcı. 2. İran'ın meşhur şairlerinden Ömer Hayyam, |
ERKEK |
HAZAL |
Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği |
KIZ |
HAZAN |
Sonbahar |
KIZ |
HAZAR |
1. Sabit meskeni olanlann oturduklan memleket. 2. Banş ve güven. Erkek ve kadın adı olarak kullanılabilir. |
KIZ/ERKEK |
HAZEN |
Üzüntü. Ga keder. |
KIZ |
HAZER |
Deniz, büyük su |
KIZ |
HAZIM |
Akıllı, işbilir |
ERKEK |
HAZİM |
Zafer kazanan, galip, hazimete uğratan. |
ERKEK |
HAZİME |
Sindirici kuvvet, |
KIZ |
HAZİN |
1. Hüzünlü, üzüntülü, acıklı. 2. Üzüntü veren, gamlandıran, kederlendiren. |
ERKEK |
HAZİNE |
1. Devlet malının parasının saklandığı yer. 2. Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeyler. |
KIZ |
|
HAZİZ |
1. Mesud, mutlu. 2. Hisse ve nasibi olan. |
ERKEK |
HAZİZE |
1. Mesud, mutlu. 2. Hisse ve nasibi olan. |
KIZ |
HAZLAN |
1. Terketmek. 2. Allah ilminde, Allah'ın insanı lütuf ve nusretinden mahrum etmesi. İsim olarak kullanılmaması daha uygundur. |
ERKEK |
HAZRA |
1. Yeşil, sebze, hadra. 2. Gökyüzü. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam. |
KIZ |
HAZREC |
1. Bir Arap kabilesinin ismi. 2. Hz. Peygamberi Mekkeli muhacirlerle, Medine'de kabul eden ve ilk İslam devletinin temelini teşkil'eden ensârın en önemli kolu. |
ERKEK |
HEBİB |
Rüzgar. |
ERKEK |
HECİL |
İki dağın arasındaki kısım, vadi, dere. |
KIZ |
HEDEF |
1. Nişan, nişan alınacak yer alanı. 2. Meram, maksat, gaye, amaç. |
ERKEK |
HEDİYE |
Armağan, bahşiş |
KIZ |
HEKİM |
1. İnsan hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile uğraşan kimse, doktor. 2. Hikmet sahibi kişi, filozof. |
ERKEK |
HELİN |
Yuva, Kuş yuvası |
KIZ |