İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
D harfi ile başlayan 268 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
DESEN |
Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri |
KIZ |
DESTAN |
Tarih öncesi Tanrı ve kahramanlarıyla ilgili olağanüstü olayları konu alan manzume, Efsane |
KIZ/ERKEK |
DESTE |
1. Demet, tutam, takım. 2. Kabza, tutacak yer. 3.On yapraklık altın varak defteri. |
KIZ |
DESTEGÜL |
Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek. Bağlanmış gül demeti. |
KIZ |
DESTİNA |
Kader, Nar çiçeği |
KIZ |
DEVA |
İlaç. Çare, tedbir. |
ERKEK/KIZ |
DEVAN |
1. Koşan, seğirten, hızlı yürüyen. 2. Koşmak. Süratle, hızla gitmek. |
ERKEK |
DEVİN |
Hareket, kımıldanış |
KIZ |
DEVİNSU |
Suyun ritmik hareketleri. Akarsu. |
KIZ |
DEVLEDDİN |
Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. |
ERKEK |
DEVLET |
Bütün Ulus |
KIZ/ERKEK |
DEVLETŞAH |
XV. yy. yetişen en tanınmış İran edebiyatçısı. |
ERKEK |
DEVLETTİN |
Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü. |
ERKEK |
DEVRAN |
Zaman; devir |
KIZ/ERKEK |
DEVRİM |
1. Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi. 2. Köklü değişiklik, inkılap. 3. Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak. 4. İhtilal. |
KIZ/ERKEK |
DEVRİN |
Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi. |
KIZ |
DİBA |
Çiçek desenli ipek kumaş - Sevgilinin yüzü |
KIZ |
DİBACE |
1. Kitabın başlangıç kısmı, önsöz. 2. Kitapların süslü sayfalan. |
KIZ |
DİCLE |
Yakındoğu'nun Türkiye'den doğan ve Mezopotamya'dan Basra Körfezine dökülen nehirlerden biri. |
KIZ |
DİCLEHAN |
Dicle'nin hükümdarı. |
ERKEK |
DİDAR |
Güzel yüz. Görme. |
KIZ |
DİDE |
Göz, göz bebeği |
KIZ |
DİDEM |
Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim |
KIZ |
DİHYE |
Dihye b. Halife. Kelbi kavmine ait, Hz. Rasûlullah(s.a.s)'ın ticaret ortağı. Hoş tavırlı, kibar, zengin bir tacir. Cebrail(a.s.)'in bazen DihyetülKelbi suretinde vahiy getirdiği rivayet olunur. |
ERKEK |
DİKÇAM |
Çam gibi uzun. Metanetli. |
ERKEK |
DİKİLEREK |
oluşturulan ağaçlık, çam ve başka ağaçların gövdeleri |
KIZ |
DİKMEN |
1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla. |
ERKEK |
DİLA |
Ey gönlümü çalan anlamında hitap, Güzel ve hoşgörülü |
KIZ |
DİLAĞSU |
Nehirdeki en güzel su damlası |
KIZ |
|
DİLAN |
Gönüllerce olan, yürekler dolusu. |
KIZ |
DİLARA |
Gönül alan, gönül okşayan. |
KIZ |
DİLAVER |
Yiğit / Yürekli |
ERKEK |
DİLAVİZ |
Gönlün takıldığı, gönüle takılan. |
KIZ |
DİLAY |
Gönle ışık saçan, ay kadar güzel |
KIZ |
DİLAZAD |
Gönlü bir şeyle ilgili olmayan, gönlü rahat. Özgür. |
ERKEK |
DİLBAZ |
1. Gönül eğlendiren. 2. Güzel söz söyleyen. 3. Yüze hoş görünen. |
KIZ |
DİLBER |
Gönlü yakan güzel. Alımlı güzel kadın. |
KIZ |
DİLBERAN |
Dilberler, güzeller |
KIZ |
DİLBERAY |
Ay gibi güzel kadın |
KIZ |
DİLBESTE |
Gönül bağlamış, aşık. |
KIZ |
DİLDAR |
Gönlü baskı altında tutan sevgili |
KIZ |
DİLDE |
Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse |
KIZ |
DİLDEREN |
Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen. |
KIZ |
DİLEFRUZ |
Gönül aydınlatan. |
KIZ |
DİLEGE |
güzel konuşan kimse |
KIZ |
DİLEK |
1. Dilenen şey, arzu, istek. 2. İsteme, arzu etme, dileme. |
KIZ |
DİLEM |
Gönül ilacı |
KIZ |
DİLER |
Dilemek eyleminden |
KIZ |
DİLERCAN |
Dilekte, istekte bulunan. |
ERKEK |
DİLFERAH |
Gönlü ferah, sevinçli. |
KIZ |
DİLFEZA |
Gönlü genişleten, gönlü artıran. |
KIZ |
DİLFÜRUZ |
Gönüle ferahlık veren, sevindiren. |
KIZ |
DİLGE |
Güzel konuşan kimse. |
KIZ/ERKEK |
DİLHAN |
İçten ve yürekten konuşan |
KIZ |
DİLHUN |
içi kan ağlayan. |
ERKEK |
DİLKESTE |
Gönül çekici. |
KIZ |
DİLMAÇ |
Çeviri yapan kimse |
KIZ/ERKEK |
DİLMAN |
Güzel konuşan |
ERKEK |
DİLMEN |
Güzel konuşan |
ERKEK |
|
DİLNİŞİN |
Gönülde yer tutan, hoş, güzel |
KIZ |
DİLNUR |
Gönlü nurlu. |
KIZ |
DİLRAH |
Gönül yolu. |
KIZ |
DİLRUBA |
Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan |
KIZ |
DİLRÜBA |
Gönlü şen, dertsiz |
KIZ |
DİLSAFA |
Gönlü şen, rahat, dertsiz. |
ERKEK |
DİLSAZ |
Gönül yapan. |
ERKEK |
DİLSEREN |
Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren. |
KIZ |
DİLSU |
Dil+Su |
KIZ |
DİLSUZ |
Gönül yakan, yürek yakıcı. |
KIZ |
DİLŞAD |
Gönlü hoş |
KIZ |
DİLŞAH |
Gönül şahı, sevgili, sultan. |
KIZ |
DİLŞÜKUFE |
Gönül çiçeği. |
KIZ |
DİNÇ |
Gücü kuvveti yerinde ve sağlıklı. |
ERKEK |
DİNÇAY |
Kuvvetli ay. |
ERKEK |
DİNÇEL |
Güçlü el. |
KIZ |
DİNÇER |
Kuvvetli kimse, genç, erkek, yiğit. |
ERKEK |
DİNDAR |
Allah'a inanmış, bağlanmış olan kimse. |
ERKEK |
DİNİZ |
Sakin, dingin. |
KIZ |
DİRAHŞAN |
Parlak, parlayan. |
KIZ |
DİRAYET |
Zeka, bilgi, kavrayış. |
ERKEK/KIZ |
DİREM |
1. Akça, para. 2. Gümüş para. |
ERKEK |
DİREN |
Harmanda sapları yaymaya yarayan uzun çatallı ağaçtan yapılmış araç |
KIZ/ERKEK |
DİRENÇ |
Karşı koyan kuvvet, mukavemet. |
ERKEK |
DİRİCAN |
Güçlü, canlı kimse. |
ERKEK |
DİRİĞ |
Esirgeme, acıma. |
ERKEK |
DİRİL |
dirilmekten buyruk; el dokuması bez |
KIZ |
DİRİM |
Yaşama gücü |
ERKEK |
DİRSEHAN |
Dede Korkut hikayelerinde, çocuğu olmadığı için hor görülen sonra da Boğaç Han adında yiğit bir oğula sahip olan kahramanın adı. |
KIZ/ERKEK |
DİRSEKAN |
Dede Korkut hikayelerinde, çocuğu olmadığı için hor görülen sonra da Boğaç Han adında yiğit bir oğula sahip olan kahramanın adı. |
KIZ |
|
DİYAR |
Memleket, Ülke |
KIZ |
DİZDAR |
Kale muhafızı. |
ERKEK |
DOĞA |
Tabiat karşılığı olarak kuraldışı uydurulmuş kelime. |
KIZ/ERKEK |
DOĞAÇ |
Önceden düşünülüp hazırlanmadan ortaya çıkan düşünce, eylem |
ERKEK |
DOĞAN |
Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş. |
ERKEK |
DOĞANALP |
Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş. |
ERKEK |
DOĞANAY |
Ayın ilk günleri. |
ERKEK |
DOĞANBEY |
Doğan gibi atik ve cesur bey. Doğan bey |
ERKEK |
DOĞANBİKE |
Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş. |
KIZ |
DOĞANER |
Güçlü, kuvvetli, yiğit. |
ERKEK |
DOĞANGÜN |
Sabahın ilk ışıklan. |
ERKEK |