İsim |
Anlamı |
Cinsiyet |
V harfi ile başlayan 170 adet isim bulundu
<< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >>
VEFİ |
Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel |
ERKEK |
VEFİA |
1. Vefalı, sevgisi geçici olmayan. 2. Tam, eksiksiz. |
KIZ |
VEFİK |
Yoldaş, aynı fikirde olan |
ERKEK |
VEFİKA |
Uygun, aynı fikirde, yoldaş |
KIZ |
VEFİR |
Çok, bol. |
ERKEK |
VEFİRE |
Çok, bol. |
KIZ |
VEFRET |
Çokluk, bolluk. |
ERKEK/KIZ |
VEHB |
Bağışlama, bağış, vergi. Vehb b. Mu.ne.bbih Kitabü'lKader'in müellifi. Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır. |
ERKEK |
VEHBİ |
Tanrı vergisi |
ERKEK |
VEHBİYYE |
Tanrı vergisi |
KIZ |
VEHHAB |
Çok hibe eden, bağışlayan. Sayısız nimetler veren yüce Allah. Bu isim EsmaulHüsna'dandır. |
ERKEK |
VEHHAC |
Çok parıltı. Çok alevli. |
ERKEK |
VEKİL |
1. Başkasının yerine ve adına hareket eden veya konuşan. 2. Asıl vazifelinin yerine çalışan, bir vazifeyi geçici olarak idare eden. 3. Hükümet üyesi olan kimse, bakan, nazır. 4. Kur'an'da Allah'ın ismi olarak da geçmektedir |
ERKEK |
VEKKAD |
Parlak, aydınlık, ışıklı. |
ERKEK |
VELA |
Yakınlık, sahiplik. Efendisinin, azat ettiği köle ve cariyesi ile olan münasebeti ve onlar üzerindeki hakkı. |
ERKEK |
VELADET |
Doğuş, dünyaya gelmek, ortaya çıkmak. |
KIZ |
VELAYA |
Ermiş kadınlar. |
KIZ |
VELAYET |
1. Velilik, ermişlik. Veli ve ermiş olan kimsenin hali ve sıfatı. 2. Başkasına sözünü geçirme. 3. Dostluk, sadakat. |
KIZ |
VELİ |
Ermiş, Eren, Evliya |
ERKEK |
VELİCAN |
Candan, dost, yakın. |
ERKEK |
VELİD |
Yeni doğmuş çocuk. Erkek çocuk, köle. Sahabe isimlerindendir. |
ERKEK |
VELİDE |
Yeni doğmuş çocuk |
KIZ |
VELİME |
Düğün ziyafeti. Evlenme, düğün. |
KIZ |
VELİT |
Yeni doğmuş çocuk |
ERKEK |
VELİYE |
Ermiş, Eren, Evliya |
KIZ |
VELİYULLAH |
Allah'ın sevgili kulu. Allah'a teslim olmuş, onun hakimiyet ve sultasının dışında hakimiyet ve sulta tanımayan. Yalnızca Allah'ı, rasulünü ve mü'minleri dost edinen. |
ERKEK |
VELİYÜDDİN |
Dinin sahibi. Dinin dostu. |
ERKEK |
VELU |
Bir şeye fazla düşkün olan. |
ERKEK |
VELUD |
Doğurgan, çok doğuran. |
KIZ |
|
VEMİZ |
Bulut arasından görünen ışık. |
ERKEK |
VENÜS |
Merkür'den sonra, Güneş'e en yakın olan gezegen. Çobanyıldızı. |
KIZ |
VERA |
1. Günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak durma, takva, itti2. Halk, mahluk, alem, kainat. |
KIZ |
VERDA |
Verdane (merdane Osm.) / Verd (Ar.)'den Verda, gül anlamında |
KIZ |
VERDİ |
Güle ait, gül ile ilgili. |
ERKEK |
VERDİNAZ |
Naz gülü, nazlıların gülü. |
KIZ |
VERGİ |
Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelikl |
KIZ/ERKEK |
VERGİN |
Verici, özverili kimse. |
KIZ/ERKEK |
VERİM |
Ortaya çıkan, beklenilen, istenilen sonuç. |
KIZ/ERKEK |
VERKA |
1. Yabani güvercin, üveyik. 2. Açık, boz renk. |
ERKEK |
VERRAK |
Kağıtçı. Ünlü Arap kelam bilgini Ebû İsa Muhammed b. Harun elVerrak. |
ERKEK |
VERŞAN |
Çevreye şan ver, ünlen, ünlü ol. |
ERKEK/KIZ |
VERZİŞ |
1. Çalışma, işletme. 2. Çalışmış. |
KIZ |
VESAMET |
Güzellik, güzel olma. |
ERKEK/KIZ |
VESİK |
Çok sağlam, güçlü. |
ERKEK |
VESİKA |
İnanılacak sağlam delil. Belge. |
KIZ |
VESİLE |
Neden, sebep - Kavuşma |
KIZ |
VESİM |
Güzel yüzlü. |
ERKEK |
VESİME |
Güzel yüzlü. |
KIZ |
VEYİS |
Yoksulluk, muhtaçlık. |
ERKEK |
VEYSEL |
Kurt |
ERKEK |
VEYSİ |
Yoksul, muhtaç |
ERKEK |
VEYSl |
Yoksul, muhtaç. Türk şair, yazar(Üsküp 1625). |
ERKEK |
VEZİME |
Beytullah'a gönderilen hediye, armağan. |
KIZ |
VEZİR |
Osmanlı devletinde, askeri ve idari en yüksek derece olan vezirlik rütbesinde olan kimse. |
ERKEK |
VEZİRE |
Osmanlı devletinde, askeri ve idari en yüksek derece olan vezirlik rütbesinde olan kimse. |
KIZ |
VİCDAN |
İyiyi kötüden ayırmaya yarayan şuur, ahlak |
KIZ |
VİDAD |
Sevme, sevgi. Dostluk. |
ERKEK |
VİDADE |
Sevme, sevgi. Dostluk. |
KIZ |
VİLDAN |
Yeni doğmuş çocuklar |
KIZ |
|
VİRA |
Durmadan, aralıksız, sürekli. |
KIZ |
VİSALİ |
Kavuşma, ulaşma ile ilgili. |
ERKEK |
VİSAM |
Damgalı, nişanlı. |
ERKEK |
VOLKAN |
Yanardağ |
ERKEK |
VURAL |
Vur al. |
ERKEK |
VURALHAN |
Vural han. |
ERKEK |
VURGUN |
Birine aşık, tutkun. |
ERKEK |
VUSKA |
Çok sağlam, pek kuvvetli. Urvetü'lVuska(Pek sağlam kulp) müslümanlık. |
ERKEK/KIZ |
VUSLAT |
Kavuşma, yetişme, ulaşma |
KIZ |
VUSTA |
1. Orta, ortada bulunan, arada olan, iç. 2. Orta parmak. |
ERKEK |
VÜREYKA |
Yaprakçık, küçük yaprakçık. |
KIZ |